• Kendi gezilerinden çektiği görselerle sunduğu tarih yazılarını biz büyük bir keyifle okuyoruz. Koç Üniversite’sinde Tarih, Arkeoloji ve Sanat Ta

  • Fikirle yatıp kalkan, Serdesin reklam ajansının baş fikir esnafı dostumuz Serhat Bayram’a hangi kelimeyi sorabilirdik!? Tabii ki “Fikir” NerdenGeliyo?

  • Evde yoklarsa nerdeler? Tabii ki seyahatteler! 3. geleneksel pazar sohbetlerimizde yine bir seyahatten bildiren sevgili gezgin dostumuz Deniz ErayR

  • “Büyüleyici bir Türk sanatı olan “ebru”nun hem deyim olarak hem de gerçekten kitabını yazmış, bu geleneği özen ve tutkuyla yaşatan, öğreten sayg

  • Sosyal medyada onu her gördüğümüzde bize “keşke öğrencisi olmak için tıp okusaydık” dedirten değerli Prof. Dr. Erbuğ Keskin’i, Nerde

Son Yazılar
İstek Kelime

Nereden geldiğini merak ettiğiniz ve sitemizde bulamadığınız kelimeleri bize sipariş ederseniz memnun oluruz.

 

    Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, biz anamızın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, "masal" diye bir kelime varmış. Bu sihirli kelime, geceleri çocukları yataklarında ziyaret etmeyi çok severmiş. Hangi çocuk yastığa kafasını koyup bu kelimeyi duysa, gözlerinin içi...

    "Kainat"ı kısmen de olsa tanıyoruz. Bizi çevreleyen her şey, tüm varlıklar, uçsuz bucaksız "evren". Fakat sesinden, telaffuzundan mıdır nedir, Arapça kökenli "kainat"ta onun Eski Türkçe karşılığı olan "evren"e nazaran esrarengiz bir hava var. Sanki "evren" sadece somut alemi anlatan bilimsel bir kelimeymiş de; "kainat" daha mistik, öte diyarları...

    "Teveccühünüz!" İltifat gördüğümüzde, gözlerimizi kısıp 32 dişimizi sergilemek suretiyle söylediğimiz bu kelimenin anlamını biliyor muyuz? Eğer bilmiyorsak niye kullanıyoruz, ya kötü bir şeyse? Şaka bir yana bazı tuhaf kelimeler var ki, sadece belli kalıplar dahilinde kullanılıyor ama ne olduklarını pek de bilmiyoruz. Sorsalar ancak "öyle denir"...

    Uzun ve şairane ay isimlerimizden haziran nereden gelmiştir acaba? Yazın verdiği "haz"dan mı? Kış için yapılan "hazırlık"tan mı? Yoksa diğer pek çok ayın ismi gibi, onunki de mitolojik bir tanrı adı mı? [caption id="attachment_2655" align="aligncenter" width="220"] Juno'nun Vatikan'da bulunan heykeli[/caption] "Haziran"ın İngilizce adı "june" ve batılı türevleri...

    Fenomen doğulmaz, fenomen olunur. Nasıl mı? Pat diye! Sosyal medya paylaşımınızı akşamdan suya yatırıyorsunuz, sabah bir kalkmışsınız bütün ülke sizi konuşuyor. “Fenomen” kelimesini son dönemde bu anlamda kullanıyoruz: “İnternet fenomeni”. Sansasyonel bir içerikle bir anda ünlü olan kişi. Olağanüstü durumlar ve insanlar için de kullanılan “fenomen” kelimesi...

    Yani şimdi "yani" de mi bir yerlerden gelmiş? E tabii yani. Arapça "yani" kelimesinin içinde "anlam ifade etti, kastetti" anlamındaki "ˁanā" fiili var. Yani bizim "yani" Arapça'da "demektir ki, kastedilen odur ki" anlamına geliyor. "Anlam"ı ifade eden "mana", o manayı anlatan dört mısralık "mani"lerimiz de "yani"...

    Hatırlar mısınız, "x numara, çok madara, salla salla vur duvara" diye nispeten terbiyeli bir tezahürat vardı eskiden. Yenilgide, özellikle sersefil yenilgi durumlarında kullandığımız "madara olmak" deyiminin, nam-ı diğer "madarasyon"un kökeni saç diplerimizmiş meğer. Yunanca'da "madaros" kelimesi "tüyleri yolunmuş, kel" anlamına geliyor. İçinde "yolmak" anlamındaki "madao" fiili var. Yani...

    Son günlerde ölüm kalım savaşı veren "arena" kelimesini bir de biz ziyaret edelim dedik. Hepimizin bildiği gibi "arena", Antik Roma'da gladyatörlerin ölümüne dövüştükleri er meydanıydı. Günümüzde spor müsabakalarının yapıldığı yerlere de "arena" denmeye başlandı. Doğru mu, yanlış mı? Dilimizde olmadığı söylenen "arena" yerine "stadyum" desek, sorun çözülüyor mu? İşin...

    Bugün 1438 yılının Ramazan ayının ilk günü. Tabii Hicrî takvime göre. Hz. Muhammed ve ümmetinin MS 622 yılında Mekke'den Medine'ye göçünü yani "hicret"ini başlangıç tarihi olarak aldığı için "Hicrî" diye anılan bu Ay takviminin bir yılında 354 ila 355 gün ve 12 ay var. Güneş yılından...

    Bugün "cillop" gibi bir maddeyle karşınızdayız! "Cillop" lafını bildiğiniz gibi pürüzsüz, parlak, kaymak gibi şeyler için kullanırız. Tipine bakınca anlamsız bir yansıma, bir ses benzetmesine benzeyen "cillop" aslında gayet anlamlı: Dilimize Arapça'daki "cülâb" veya "cüllâb" kelimesinden gelmiş. Bu Arapça kelimenin kaynağı ise, Farsça "gulab" yani "gül"...

    Hiç paraşütle atlamışlığınız var mı? Yoksa bile, çocukken bir torbanın ucuna oyuncak, ıvır zıvır bağlayıp balkondan, ağaçtan aşağı fırlatmışsınızdır? Paraşüte bağlanan her ne ise düşmüyor süzülüyor ya, işte kelime de aynı şeyi söylüyor: 1785'te Fransız mucit Louis-Sébastien Lenormand'ın, icadı için uydurduğu "paraşüt" kelimesindeki "para-" ön eki, Latince'de...

    "Plastik" deyince aklınıza ilkin, o kullanmaktan kaçındığımız ucuz, yapay ve zararlı maddeler gelmiyor mu? Aslında "plastik" kelimesi, sadece bir asırdır bizimle olan bu sentetik malzemeden çok daha eski. Yunanca "plastikos" kelimesinden gelen "plastik"in kökünde "yoğurmak, şekil vermek" anlamındaki "plassein" fiili var. Yani şekil verilebilen, hamurumsu şeylere...

    Birisi bol keseden atınca "hikaye anlatma" deriz. Doktorlar muayene öncesi hastanın "hikaye"sini dinler. Önemli bir şeyin "gerisi hikaye"dir. Birinin başından geçenler ilginçse, "çok güzel hikayeymiş" deriz. "Anı", "geçmiş", "tarihçe", "öykü", "palavra", "yalan" veya "önemsiz detay" gibi birbirinden çok farklı anlamlarda kullandığımız "hikaye" kelimesinin önemini ne kadar abartsak...

    Şiir gibi akan kelimelerimizden "malumatfuruş"un Doğu'dan geldiği malumunuz. Şimdi malumu ilan ettiğimize göre biz de malumatfuruş oluyoruz galiba? Osmanlıca bir melez olan bu sıfatın Arapça kısmı "malumat", "bilinen şeyler, bilgi" demek. İçindeki "alama" kökü "bildi, anladı" anlamına geliyor. Teorik bilgiyi anlatan "ilim"; ona sahip olan "alim",...

    İndi mi dolaplardan "merserize" kazaklar? Sıcak havaların, tişört aylarının terletmeyen, dalamayan tiril tiril "merserize" kazakları ismen Fransızca kökenli gibi dursa da hikayesi farklı: "Merserize" sıfatı, bu tip ipliği 1800'lerin ortasında icat eden İngiliz kimyager John Mercer'dan gelmiş. Bay Mercer pamuk ipliğini sodyum hidroksitle işleyerek, ipliğin çok daha yoğun,...

    "Safari" kelimesi için safariye çıksak, bizi nereye sürükleyeceğini tahmin bile edemezsiniz! İngilizce veya Fransızca'dan aldığımız "safari", Afrika'ya özgü vahşi hayvan avını anlatıyor. Tabii burada "hayvan" mı vahşi, "av" mı vahşi, karar sizin. [caption id="attachment_2584" align="aligncenter" width="480"] görsel: giphy.com[/caption] Batılı avcıların "safari"si Afrika dili Swahili'de "gezi, keşif turu" anlamına gelmiş....