“Salamanje” NerdenGeliyo?
“Salon” kelimesini sadece ve sadece görsele zor sığacak diye yazmadık, yoksa bu ikiliyi ayırır mıyız hiç?
Google “şunu mu demek istediniz: salon salomanje” şeklinde uyarsa da, doğrusu “salon salamanje” olan bu tamlama; insanda böyle genel bir “salma” isteği uyandırmıyor mu? Mesela içeri at salın, o koşarken sizin şanınız yürüsün… O denli büyük bir alan sanki bu.
Yerini “loft“, “rezidans” gibi yeni nesil, havalı emlakçı terimlerine bırakan nostaljik “salon salamanje“, memleketi Fransa‘da “salon, salle à manger” olarak yazılıyor ve içindeki “L” harfleri “lale“deki gibi ince okunuyor. Fransız‘ın “salon“u bizimkisiyle aynı anlamdayken, “salle” kelimesi “oda“nın, “manger” ise “yemek” fiilinin karşılığı*. Haliyle “salon sal-a-manje” hem salon, hem yemek odası olarak kullanılan büyük -ve kimi zaman bölmeli- odaya deniyor.
Fransızlar, bize sattıkları “salon” kelimesini aslında İtalyanca‘dan almışlar. İtalyanlar bir ismi, sonuna “one” eki getirerek büyütebiliyorlar. Mesela “oda” anlamındaki “sala” kelimesi, “one” ekiyle “salone“, yani “büyük oda” oluyor. Bu bizim yabancı olduğumuz bir durum çünkü Türkçe‘de yığınla küçültme eki varken (örn: kedi-cik, yavru-cak, adam-cağız), güncel olarak kullandığımız bir “büyültme eki” yok.** “Koskoca“, “sapasağlam” gibi pekiştirme eklerimiz var ama, isimlerde “büyük oda” yerine “op-oda” diyemiyoruz mesela. “Odacık” diyebiliyoruz ama… Demek ki milletçe hiçbir şeyi büyütmemize gerek yok, çok şükür. 😳
* Fransızca’daki “à” bizdeki “-e” hal eki, İngilizce’deki “to” gibi işliyor.
** Eski Türkçe’de koca(man), şiş(man), tora(man) gibi örnekler olsa da, bu ekin birden çok işlevi var ve günümüzde aktif olarak büyültme amaçlı kullanılmıyor. Ek kaynak: Yrd. Doç. Dr. Nesrin Güllüdağ’ın “+man/-man” eki araştırması (2009).