“Kalburüstü” NerdenGeliyo?
“Kalburüstü” çok kalburüstü bir kelime: Okumuş, görmüş geçirmiş, diyar diyar gezmiş.
“Kalbur“u bilirsiniz, Türkçesi “elemek“ten türetilmiş “elek“. Arapça‘da aynı anlama gelen “girbal” kelimesi Türklerin dilinde yuvarlana yuvarlana “kalbur” olmuş. Araplar da “girbal” kelimesini başkasından alıp yuvarlamışlar aslında: Latince‘de yine “elek” anlamına gelen “cribrum“dan.
Romalıların eleği “cribrum“un ardındaki “cernere” fiili, “seçmek, elemek” anlamına geliyor. Kökündeki “krei“, Hint-Avrupa dillerinde “elemek, sınamak, yargılamak” kavramlarını vermiş. “Ölçüt” anlamındaki “kriter” ve “suça ilişkin” anlamındaki “kriminel” kelimeleri, bizim “kalbur“la kuzen.
Anlayacağınız “kalbur” dilimize ulaşmadan önce Hindistan‘ı, Roma‘yı, Orta Doğu‘yu görmüş. Her gittiği yerde seçmiş, elemiş, yargılamış.
Bu kadar bilgili, kültürlü, müşkülpesent bir kalburun deliklerinden geçmeyip üstünde kalmayı başarana da, “kalburüstü” demişiz. 😉