"Cumhuriyet" NerdenGeliyo?

“Cumhuriyet” NerdenGeliyo?

Cumhuriyet“. Her ders, her haber, her kamu binası ve her bayramda karşımıza çıkan bu uzun, şairane kelimenin kökenini hiç düşündünüz mü?

Arapça’da toplanmayı, birleşmeyi anlatan “cem” kavramını “cuma” ile paylaşan “cumhur“, “topluluk, halk” anlamına geliyor. Aynı zamanda bir yönetim biçimi olan “cümhur“, Türkçe’de önce “cümhuriyyet“e, oradan da “cumhuriyet“e dönüşmüş.

TDK‘ya göre “milletin, geçici süreli vekiller aracılığıyla ülkeyi bizzat yönetmesi ” şeklinde özetleyebileceğimiz “cumhuriyet” kavramını en çok Antik Romalılara borçluyuz.

Sezar

Koskoca Roma Cumhuriyeti’nin sonunu hazırlayan Jül Sezar. Hassas bir yapı olan cumhuriyet, akıllı demagojiyle al aşağı edilebilir. (bkz: “Demagoji” NerdenGeliyo?) Sonra gelsin diktatörlükler, imparatorluklar. (görsel: “Cassell’s History of England” 1902, Wikipedia)

Latince‘de “konu, şey” anlamındaki “res” ve “halk, halka dair” anlamına gelen “public” kelimelerinin meyvesi “respublica“, “halk için olan, devlet” gibi anlamlara sahip.* Romalılar da, bu kavramı Antik Yunanlılara borçlu. Eflatun‘la, Aristo‘yla “cumhuriyet” kavramının temellerini atan bu kadim halk, aynı zamanda “demokrasi“nin mucidi (bkz: “Demokrasi” NerdenGeliyo?).

Bir yanda Eski Yunanca‘da “halkın iktidarı” anlamına gelen “demokrasi“, diğer yanda Latince‘de “halk için olan” anlamındaki “cumhuriyet“. Haklarında kütüphaneler yazılmış bu ikiliyi dilimize pelesenk etmişiz ama ilişkilerini sanki pek düşünmüyoruz.

Demokrasi” en basit haliyle, “bir topluma çoğunluğun hükmetmesi” demek. Bu durumda %51 “çoğunluk” ile %49’luk “azınlığı” yok saymak mümkün mü dersiniz? Mutlak demokrasilerde mümkün.

demokratina

Dünyanın ilk demokrasisi sayılan “Atina Demokrasisi”nde kadınlara, kölelere, toprağı olmayanlara, yabancılara, 20 yaşın altındakilere yer yoktu.

Bir “iktidar kaynağı” olan “demokrasi“nin bu açığını günümüzden iki buçuk milenyum önce farkeden atalarımız, kafayı biraz da “iktidar biçimi“ne yorarak “cumhuriyet“e ulaşmışlar: Azınlıklar dahil, tüm toplumun temel haklarını gözeten, “halk için olan” cumhuriyete.

Peki cumhuriyet bunu nasıl başarıyor? Çoğunluğun keyfini değil, herkesin temel haklarını koruyan “hukuk sistemi“ni her şeyin, herkesin üstüne koyarak. Söz alma hakkımız olan “demokrasi“nin, başı boş bırakıldığında bizi yutmaması için var “cumhuriyet“.

nutuk

Mustafa Kemal Atatürk, bundan tam 83 yıl evvel, Cumhuriyer Bayramı’nda 10. Yıl Nutku’nu okurken.

Bireyin fikir güvencesi” demokrasiyi dönemi gereği ikinci plana atıp, “herkesin hak güvencesi” olan cumhuriyeti bize armağan eden gerçek yönetim dehası Atatürk‘ün, 10. Yıl Nutku‘nda 29 Ekim‘den “en büyük bayram” diye bahsetmesi asla boşuna değil. Kutlanacak nice Cumhuriyet Bayramlarına.


* İngilizce’de aynı anlama gelen “republic” ve diğer Batı dillerindeki türevleri bu kelimeden geliyor.