“Çetele” NerdenGeliyo?
Bir şeyin çetelesini tutmuşluğunuz var mı? İnsana çok mühim ve titiz bir iş gibi geliyor ama ne ola ki bu “çetele“?
“Çetele” eskiden bakkalın, manavın, fırıncının kayıt için kullandığı dal parçalarına denirmiş. Bir ağaç dalı diklemesine ikiye ayrılır, iç yüzeyine her bir alım-satım için bir çentik atılırmış.
Bugün “liste“, “kayıt” anlamında kullandığımız “çetele” kelimesi dilimize Rumca‘dan gelmiş ama kaynağı İtalyanca‘daki “cedola” kelimesi. Eski dilde “ufak not kağıdı“, “kağıt parçası” anlamına gelen “cedola” da, Latince “schedula” kelimesinden gelmiş.
“Schedula“yı tanıdınız mı? Aaa nasıl tanımazsınız… “Sikecül“ünüze uymadı herhalde. Yurdumuz plazalarında, kurumsal jargonda “takvim” kelimesinin yerini almaya başlayan Türkilizce “sikecül” ya da “skecıl” kelimesi, Latince özünde “kağıt şeridi” anlamına gelmiş.
Peki bizim “çetele“nin atası “schedule” basit bir kağıt parçasıyken nasıl olmuş da “takvim“, “ajanda“, “zaman çizelgesi” anlamında kullanılmaya başlanmış? 1800’lerde tren garlarına asılan ve sefer saatlerini gösteren “schedule” yani “çetele“ler sayesinde! 🚂📝
*Bize çetele tutturan sevgili okurumuz Alp Turaç’a teşekkürlerimizle.