“Üniversite” NerdenGeliyo?

İlim irfan yuvası, dostlar meclisi ve kimilerine göre işin de eşin de iyisinin bulunduğu yer: Üniversite!

 

Dillerde yuvarlanarak “ünüverste” halini alan, kısa adı “üni” olan, gençlerin en özgür, en keyifli ve en kaygılı yıllarını yaşadıkları mekân. Lisenin toyluğu geride, iş yaşamının leşliği ileride, tek metelik yok cepte.

 

Bu şekilde karikatürize edebileceğimiz ama farklı dönem ve şartlarda, her öğrencinin kendi meşrebince tecrübe ettiği üniversitenin eski adı “dârülfünun” imiş. “Dâr” Arapçada “ev” anlamına geliyor, “fünun” ise “fen” kelimesinin çoğulu. “Dâr-ül Fünun” da haliyle “fenler evi” oluyor. Başında da “dârülfünun emîni” var, yani bugünkü rektör. Bu şahsın kendinden emin olması bekleniyormuş herhalde ama emin değiliz (bkz: amin).

 

Arapça “dârülfünun”, 1800’lerin sonlarında lûgatimize giren Fransızca “université” kelimesine bırakmış yerini zamanla.


Orijinal hali Latince “universitas” olan bu kelimenin başındaki “un(us)” kelimesi “bir (1)” anlamına geliyor. Devamındaki “vers(us)” ise “-e dönmek, dönüşmek” anlamındaki “vertere” fiilinin geçmiş zamanı.

 

Evren anlamındaki “universe” kelimesini hatırladınız mı İngilizcedeki? “Üniversite” ile tamamen aynı şekilde başlıyor ve “bire dönmüş, birleşmiş” anlamına geliyor.

 

Bu kelimenin sonuna eklenen “-ite”, bizim dilimizdeki “-lik” eki gibi işliyor. Yani “üniversite” dediğimiz şey tam olarak “bire dönüşmüşlük” fikrini veriyor, özet hali ile “birlik”.

 

Peki bizim eski “dârülfünun” tam olarak ne birliği oluyor? 
“Universitas magistrorum et scholarium” yani “hocalar ve öğrenciler birliği”. Bugün kullandığımız “üniversite” kelimesi, bu Latince tamlamanın kısaltılmış hali.

 

Demek ki üniversiteyi “üniversite” yapan o eski taş bina, o güzel kampüs, o kitaplar, kütüphaneler, laboratuvarlar, amfiler, spor salonları, müzik odaları, çimenler, bahçeler değil… Hocalar ve öğrencilerin “birliği”. 👩🏻‍🎓👨🏻‍🎓👩‍🏫👨‍🏫

 

*Kaynaklar: Etymonline.com, Nişanyan Sözlük, Kubbealtı Lûgati, Cnrtl.fr

**Görsel: Boğaziçi Üniversitesi