“Tolerans” NerdenGeliyo?
Hoş mu görürsünüz, tolere mi edersiniz? “Tolerans” ve “hoşgörü“yü eşanlamlı gibi kullanıyoruz ama aralarında çok hoş bir fark var!
“Tolerans“ın Türkçesi olarak sunulan “hoşgörü” aslında bir melez: “hoş” Farsça, “görü” Türkçe. Adından belli: Bize göre “nahoş” bir durumu, davranışı “hoş” görmeye çabaladığımızda kullanırız bu kelimeyi. Alttan aldığımızda, “eyvallah” dediğimizde, büyüklük bizde kaldığında “hoşgörülü” oluruz.
Öte yandan “tolerans“ta illa bir “hoş görme” durumu yok. Fransızca‘dan ithal bu kelimenin kaynağında Latince‘de “yükseltmek, kaldırmak” anlamına gelen “tollere” fiili var. “Kaldırma“, “dayanma” anlamındaki “tolerans” bu durumda “hoşgörü“den ziyade Arapça “tahammül“ün eş anlamlısı oluyor: Hani şu “hamal” ile aynı kökten gelen “tahammül“ün.
Sanki “hoşgörü” daha duygusalken, “tolerans” daha bir akılcı. Mesela vücudumuzun yabancı maddelere hoşgörüsü yoktur, toleransı vardır ve o da bitti mi biter, pazarlığı olmaz. “Hoşgörü” Doğulu, “tolerans” Batılı. Birinde sevgi, babacanlık ve biraz tepeden bakma; diğerinde saygı, mesafe ve alta girip dayanma var… Sahi, sizce hoş mu görmeli, tolere mi etmeli? 🏋️😉