“Pastırma” NerdenGeliyo?
Şimdi, son derece saygı duyduğumuz vejetaryenleri üzmek istemeyiz ama… Pastırma bu yahu! Bambaşka bir şey yani. Ne ecnebi şarküterisine benzer, ne sosise, ne sucuğa. “Yeme de yanında yat” deyiminin, ardında bıraktığı kokuyla insanı ikileme sürükleyen “pastırma“dan geliyor olduğundan şüpheleniyoruz.
Orta Asya Hunları belki buzdolabını icat etmemişler ama, ondan çok daha taşınabilir bir saklama çözümü olan “pastırma“yı keşfetmişler (bkz: “Salamura” NerdenGeliyo?). Sonra Oğuz Türkleri de atlarının eyerlerindeki keselere yerleştirdikleri bu kuru etlerin üzerlerine bir güzel oturup, dört nala Orta Asya‘dan Kayseri‘ye gelmişler.*
“Pastırma“nın ismi de haliyle bu oturarak “bastırma” işleminden geliyor. Anadolu‘ya gelmekle kalmayıp, Osmanlılar sayesinde önce Yunanistan sonra Romanya derken Avrupa‘ya yayılan “pastırma“, Batı‘da “pastrami“, “pastrama” şeklinde anılmış.
“Pastırma“nın en güzelinin hazırlandığı döneme de “pastırma yazı” diyoruz. Tipik olarak ekim sonu – kasım ortası arasında kalan dönemde yaşanan pastırma yazı, “Kasım Günleri“** yani kış mevsiminin ilk soğuğundan sonra, havaların geçici bir süreyle tekrar ısınması olayına deniyor. İstanbul‘a bugün itibarıyla sanki hafiften geliyormuş gibi duran “pastırma yazı“na Amerikalılar “kızılderili yazı“, Almanlar “kocakarı yazı“, komşumuz Bulgarlar ise “çingene yazı” demişler. Ne yapsınlar yazık, pastırmaları yok ki… Herkese bol güneşli pazarlar. ☀️
* Bkz: “Kayseri” NerdenGeliyo?
** Bkz: “Kasım” NerdenGeliyo?