“Kayyum” NerdenGeliyo?

“Kayyum” NerdenGeliyo?

“Kayyum”luk tam olarak nedir? Bir meslek mi, bir unvan mı?

 

Bize sorarsanız “kayyum” atanan kişi olsa gerek çünkü kelimenin başka kullanımına rastlamadık: “Kayyum atandı”. Nasıl ki okuma fişlerinde Ali gelmekten, Ömer mısır sevmekten sorumludur, kayyumun olayı da bu olsa gerek: “Atan kayyum atan”.

Peki “kayyum” dilimize nereden atanmış? Serbest çağrışım bize ilk olarak “kay-” kökünü düşündürüyor. “Şuraya kayyum, olmadı biraz da buraya kayyum” gibi… Ya da “Hişt kayyum geldi biraz yana kayın” gibi.

 

Ama “kayyum”un içinde Türkçe “kay-” kökü yok. Arapçada “ayağa kalktı, durdu” anlamına gelen “ḳāma” fiili var. Bu kökten türeyip dilimize girmiş o kadar çok kelime var ki:

 

– Dikilmekten hareketle “boy, endam” anlamına gelen “kamet”.

 

– Durulan yeri anlatan “ikamet”.

 

– Durulan yer “makam” ve orada duran, “kaim” olan kaymakam.

 

– Aslen düz durma, dürüst olmayı anlatan “istikamet” (bizde “yön” olmuş).

 

– Kalkışma, dikilme, dirilmeyi anlatan “kıyamet”

 

– Yine bu köke bağlanan, “bir yerde birlikte durma” fikrine bağlanan “kavim” kelimesi ile – Türkçe “boy” kelimesine bağlanan “budun” kelimesinin kavram benzerliği ise heyecan verici.

 

“Kayyum”a dönersek bu kelimenin aslı “kayyim”. “Dikilen, duran” anlamındaki bu kelime dilimizde “câmi hademesi” ve “belli bir malın, işin yönetilmesi için dikilen yani atanan kimse” anlamlarında kullanılıyor.

 

“Kayyim” anlamında kullandığımız “kayyum” ise esasen “ebedi, kalıcı, kendi zâtı ile kaim” anlamına geliyor ve Allah’ın sıfatlarından biri. Yani biz “kayyum atandı” derken aslında “kayyim atandı” demek istiyoruz, Arapçanın iki kökteş kelimesi dilimizde karışmış. 🕴🤷🏻‍♂️

 

*Kaynaklar: Nişanyan, Kubbealtı, TDK, Steingass sözlükleri