“Kandil” NerdenGeliyo?
“Kandil” kelimesi, size de başka dilde bir şeyler çağrıştırıyor mu? Şöyle biraz Batı‘ya, mesela Avrupa‘nın en batısına doğru tutsak kandilimizi?
Tahmin edebileceğiniz gibi, İngilizce‘de “mum” anlamına gelen “candle” (tr. okunuşu: “kendıl”) bizdeki “kandil” ile aynı şey. Yalnız, Anglosaksonlar mumlarını Latince “candela” kelimesinden direkt olarak alırlarken, biz aracı kurum Arapların “kandila“sından sebeplenmişiz. Arapları “candela” zoruyla aydınlatan ise, imparatorluklarını Doğu Akdeniz‘e genişleten Romalılar olmuş.
Latince‘de “parlamak, ışık saçmak” anlamına gelen “candere” fiilinden doğan “candela“, sonundaki “-ela” küçültme ekinden dolayı “küçük ışık kaynağı” anlamına geliyor.
Günümüzden 22 asır önce Çinlilerin balina yağından ürettikleri “mum“un, öncesinde Antik Yunan‘da da kullanıldığı tahmin ediliyor. İyisi balmumundan, hesaplısı hayvansal yağlardan yapılan mum, tarih boyunca yeri gelmiş aydınlatmış, yeri gelmiş erime hızıyla zamanı ölçmüş. Bugün kullandığımız mum ise, petrol veya kömür bazlı “parafin“den üretiliyor.
Dilimizde mumun sıvı yakıtlı versiyonuna “kandil” deriz. Peki İslam terimi olan “kandil” nereden gelmiş dersiniz? Hiçbir yerden. Zaten buradaymış: II. Selim, İslam‘ın kutsal gecelerinde cami minarelerinde kandil yakılmasını buyurduğundan beri, bu geceleri “kandil” diye anıyoruz.
Bu geceki “Mevlit Kandili“ndeki “mevlit” kelimesi ise Arapça‘da “doğum” anlamına geliyor ve kandiller Hz. Muhammed‘in “mevlidi” için yanacak. Arapça‘da “yenidoğan” anlamına gelen “mevlüt“, “çocuk” anlamına gelen “velet” ve çoğulu “evlat” da, “mevlit” ile aynı Arapça kökü paylaşıyor.
Dün geceki ve öncesindeki sayısız acı olayın ardından, bu geceki “kandil“in herkesi barış, kardeşlik ve hoşgörüyle aydınlatması diliyor, kaybettiğimiz masum canları saygı ve üzüntüyle anıyoruz.