“Dinlenmek” NerdenGeliyo?
Dinlenirken ne yaparız? Önce işten güçten elimizi ayağımızı çekeriz, sonra üstüne bir de “ohhh” çekeriz. “Yorulmuşuz be!”
Tevekkeli değil, “dinlenmek” kelimesinin kalbinde “nefes, ruh” anlamına gelen, Eski Türkçe ve Uygurca kökenli “tın” kelimesi var. Bu kelime aynı zamanda Cumhuriyet döneminde Arapça “ruh” kelimesine alternatif olarak yeniden ortaya çıkan “tin” kelimesini vermiş.*
“İspirto” kelimesinin hikayesini okuyanlar hatırlayacaktır ki, “nefes – ruh” bağlantısı Türkçe‘ye özel bir durum değil (bkz: ing. “ruh” anlamindaki “spirit” ve “solunum” anlamındaki “respiration”). İnsanlar nefesin olduğu yerde yaşamın olduğunu pek çok dilde, kimi zaman birbirlerinden haberdar olmaksızın keşfetmişler.
Ama Türkçe‘deki “tın” kelimesinde nefes ve ruhun ötesinde, üçüncü bir katman daha var: “tınlamak” fiilinin kökündeki “tın” yani “ses“. “Tını“, “tınmak“, “tınlamak” ve hatta “dinmek“, “dinlemek” kelimelerinin kökünde titreşen bu kelime, “tiiiii” sesinin yansımasından ortaya çıkmış olsa da, dinlenirken alıp verdiğimiz “tın” ile alakalı olsa gerek.**
Zira yaşamın olduğu yerde hareket, titreşim ve haliyle “ses” olmalı. Türklerin de parçası olduğu İslam öncesi Orta Asya inançlarında davulla, gırtlak ve göğüs kafesi titreşimiyle icra edilen müziklerin “tinsel” bir rolü olması; “nefes“, “ruh” ve “ses” gibi birbirinden farklı üç kavramın “tın” kelimesinde buluşmasını sizce de anlamlı kılmıyor mu?
Sizi yoran konulara bir süreliğine “tın“madan, güzel bir müzik “din“leyerekten azıcık “din“lenip güç toplayacağınız, keyifli pazarlar diliyoruz. 🎵😉
* “İnanç ve ibadet sistemi” anlamına gelen Arapça “din” kelimesi ile, “dinlenme” filinin kökündeki, “ruh, nefes” anlamındaki Türkçe “din / tin”, farklı kelimeler.
** İlgilenmek, aldırmak anlamındaki “tınmak”, bir şeye ses çıkarmak, tepki vermek anlamına geliyor.