“Vücut” NerdenGeliyo?

Havalı bir anlatım şekli olan “X, Y’de vücut buldu” kalıbını bildiniz değil mi? Bu kalıbı “var olmak“, “ortaya çıkmak” anlamında kullanmamız boşuna değil.

Zira “vücut” kelimesi, Arapça‘da “buldu, bulundu, var oldu” anlamındaki “wacada” fiilinden geliyor. Varolan “vücut” haliyle “mevcut” oluyor. Bu vücut kimin “icadı” ise, ona da “mucit” diyoruz.

Tüm bu kelimelerin aynı kökten gelmesi gerçekten heyecan verici, ta ki “vicdan” çıkagelip hepsinden rol çalana dek! Öztürkçe‘de “bulunç“, “duyunç” gibi karşılıkları olduğu söylenen “vicdan“, Arapça‘da “bulma“, “aklına getirme” anlamına geliyor.

İnsanın kendi içinde, ruhunda bulduğu ahlak, bilinç olan “vicdan“, pek çok din ve ruhani öğretide önemli bir yere sahip. Bu terime en yakın Batı kelimesi ise “conscience“; yani bir nevi “kendini bilme“.

sufi

“Vahdet-i vücut” haline ulaşmak için dönen dervişler. (kaynak: giphy.com)

Bu bağlamda Sufiler ve mistiklerin, inançları doğrultusunda Yaratan‘la “vahdet-i vücut” yani “vücut birliği“ne ulaşmak, “Bir olmak” için eriştikleri “vecd” hali, yine “vücut“la aynı kökten geliyor ve o an yaşanan “aşırı coşku“, “ekstaz” durumunu anlatmak için kullanılıyor.

Bu varoluşsal, Tasavvufi konuları bir iki paragrafa sığdırmak asla haddimiz değil ama, “vücut” gibi tek bir kelimenin içine koca bir evren sığdırabilmesi, sizce de büyüleyici değil mi?