“Tuluat” NerdenGeliyo?

Dün “dalkavuk”u işleyince onun içindeki “kavuk”tan mı çağrışım yaptı bilmiyoruz ama “tuluat” kelimesi bizi bir dürttü. Bu kelimeyi “tuluat tiyatrosu”ndan hatırlarsınız. Yani yerli kültürümüze ait ortaoyununun, Batı tiyatrosunun etkisiyle sahneye alınmış ve doğaçlamayla iyice yoğrulmuş şeklinden. Zira “tuluat”ın tekili olan “tulû” kelimesi, güneşin veya bir yıldızın doğuşunu anlatmış. Çoğulu “tuluat” kelimesi de “doğaçlama”yı.

“Doğaçlama”nın içindeki Eski Türkçe “toğ” kökü de güneşin, yıldızın yükselmesini ya da bir yavrunun dünyaya gelişini ifade ediyor.

Yani Arapça “tuluat” ve Türkçe “doğaçlama” birbirine çok benzer fikirler. Ama bir de Fransızcadan ithal “emprovizasyon” var. Anlamı aynı, tarzı farklı. Latincede im+pro+videre şeklinde üçe bölünüyor: “İm” eki olumsuzluğu, “pro” eki “ön” fikrini ve “videre” de görmeyi anlatmış. Haliyle “emprovizasyon”, “öngörmeden yapılan şey” demek.

Doğu’da fikirler “tuluat” ve “doğaçlama”yla içten dışa yükselerek çıkarken, Batı’dakiler öngörmeksizin üretilmiş. Doğulu kavramda yoktan öylece belirmek varken, Batılı olanda bir öngörü yani planlama fikri ve onun eksikliği var.

O zaman bugünün maddesi “tuluat”ı, onunla aynı kökten geldiği öngörülemeyecek bir kelimeyle bitirelim: Yükselen yıldızı anlatan “talih”! Bu haftasonu sizden yana olsun, keyfiniz bol olsun efem. 🎭🌅👶🏻🙈