"Stil" NerdenGeliyo?

“Stil” NerdenGeliyo?

Stil sahibi” bir insan mısınız? Bazı tabirlerimiz ne garip, değil mi: “Stil sahibi“… Başı Fransızca sonu Arapça. İşte bu da iki kıtanın arasında kalakalmış “Türk stili” olsa gerek.

Bildiğiniz gibi “stil“, herhangi bir şeyi ele alış, yapış biçimimiz oluyor. Farsça kökenli “tarz“*, Arapçaüslup” ve Öztürkçebiçem” gibi eşanlamlıları mevcut.

Fransızca‘da bizdeki gibi söylenip “style” diye yazılan “stil“, Latince‘de “sivri uçlu obje” özellikle de “sivri uçlu yazı aracı” anlamını taşıyan “stilus” kelimesinden türemiş. Yani “stil“, bildiğimiz “kalem” oluyor. Ne tesadüftür ki Arapçakalem” kelimesini de kısmen aynı anlamda kullanırız: “tam senin kalemin“! Öte yandan “İtalyan stili ayakkabı” deriz ama “İtalyan kalemi ayakkabı” demeyiz, bireysel tarzımız ve içerik konuları için saklarız “kalem“imizi cepte.

Bu da meşhur Gangham stili.

Bu da meşhur Gangham stili.

Stil” deyince bir de “yaşam stili” var biliyorsunuz. Hani şu “yaşam tarzı“nın biraz daha seçkin, “sofistike” olanı. Bir de “yaşam biçimi” var. O da içlerinde en alçakgönüllü, en halktan olan sanki.

Kelimelerin anadilimizden uzaklaştıkça daha ciddi, daha önemli, daha seçkin veya daha yüce kavramları ifade ediyormuş gibi durmaları, ilginç bir yanılsama değil mi? Bir dilde bir kavramı karşılayan birden fazla kelime varsa, zamanla bu kelimeler arasında küçük anlam farklılıkları doğuyor ve kimi durumlarda her bir kelimeyi toplumun farklı kesimleri sahipleniyor.

Sosyal tespitimizi de yaptığımıza göre “stil” maddemizi “her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” diye özetleyerek kapatabiliriz: Tüm “stil“lerin, “tarz“ların, “üslup“ların ve “biçem“lerin, bu güzel ülkenin güzel zenginlikleri olarak birlikte yaşadıkları, güzel günler dileğiyle. 😎


*Arapça bir kelime olan “tarz”, Orta Farsça’da “giysi üzerine işlenen süs, bezeme” anlamına gelen “taraz” kelimesinden doğmuş.