“Özlemek” NerdenGeliyo?

Özlemek ne güzel, değil mi? Yani özlemenin kendisi değil belki ama özlenecek kadar güzel birini, bir şeyi tanıyor olmak güzel. Onu kendine, “öz”üne o denli yakın, kendinden bilmek…

Zira, çoğunlukla gözden kaçsa da, “özlemek” fiili “öz”den geliyor: Bir kimsenin kendi, benliği, manevi varlığı anlamındaki Eski Türkçe “öz” kelimesinden. Bir açıklamaya göre “yükselmek” anlamındaki “ö” kökünden türemiş “öz” (bkz: #orijinal_ng).

Diğer bir iddiaya göre ise “ö” kökü düşünmek, bilincinde olmak, anlamak anlamına gelmiş ve “akıl” anlamındaki “ög”ün de kaynağı olmuş (bkz: #öğretmen_ng).

Her durumda “öz”, olabilecek en saf, en duru hali oluyor insanın. Hani meyvenin, çiçeğin saflaştırılmış tadı, kokusu onun özü, esansı oluyor ya… İşte oradaki Fransızca “esans” kelimesi de Latincede “olmak” anlamındaki “esse”den geliyor ve “öz”ün fiziksel anlamını karşılıyor: Duyularımız için çiçeği çiçek, meyveyi meyve yapan “esans”; “oluş”. İşte biz de birini “öz”lediğimizde, ona manevi esansımızla, bizi biz yapan “öz”ümüzle hasret duyuyoruz…

Kelimenin özü güzel, biz ne yapalım! Özleyenlerin bir gün kavuşması dileklerimizle. 😉💭💙 🌀