“Maraton” NerdenGeliyo?

M.Ö. 490 yılındayız. Pers Kralı I. Darius, bizim İzmir civarındaki İyonya halkının isyanına yardım etmiş Atinalılar‘a karşı acayip dolmuş durumda. Bu kendini bilmez Yunanlılara kesin olarak boyun eğdirmek için, ordularını Atina yakınlarındaki Maraton‘a gönderiyor.

Atinalılar, Persler‘den sayıca azlar. Sparta‘nın güneş yağlı ve karın kaslı meşhur yiğitlerinden yardım istiyorlar ama nafile. Tüm tersliklere rağmen, şanlı Pers Ordusu’nun yenilmez olmadığını ilk kez, Maraton Ovası‘nda kanıtlıyor Atinalılar.

Efsaneye göre, haberci asker Filipides, büyük müjdeyi vermek için Maraton’dan Atina’ya doğru koşmaya başlıyor. Müjde tüm Batı için o kadar büyük ki, adamcağız 40 km‘lik yol boyunca bir kez olsun mola vermiyor. Şehir merkezine gelip Atinalılar‘a “yendik!” diyerek son nefesini verip, oracıkta yığılıp kalıyor.

Filipides'ten müjde

“Dünyanın ilk maraton atleti” Filipides, büyük müjdeyi son nefesiyle birlikte verirken… (Luc-Olivier Merson, 1869)

24 asır sonra, 1896‘te Atina‘da düzenlenen ilk Modern Olimpiyatlar‘da, Maraton ve Atina şehirleri arasında yaklaşık 40 km‘lik bir koşu yarışı* düzenleniyor. Adı da malumunuz…

Maraton” sadece bir koşu dalı ismi değil, aynı zamanda Batı medeniyetine övgü sayılır. Zira Maraton Muharebesi, Doğu’nun süper gücü Persler‘i yenerek büyük özgüven elde eden Atinalılar‘ın, Klasik Yunan Medeniyeti’nin altın çağını başlatmalarına ve haliyle Batı’nın şahlanmasına sebep olmuş.


* Fotoğraf – Burton Holmes, 1896: Atina’da düzenlenen ilk Olimpiyatlar’da, 3 atlet maratona hazırlanıyor.