"Lades" NerdenGeliyo?

“Lades” NerdenGeliyo?

Eskiden tavuklardan lades kemiği diye bir şey çıkardı, zamane tavuklarında yok mu ne? Tavuğun o sapana benzeyen köprücük kemiğini iki kişinin iki ucundan çekiştirerek kırması suretiyle başlayan “lades” oyunu, oyunculardan birinin diğerinin eline bir şey tutuşturmayı başarmasıyla son bulurdu.

Tabii burada amaç oyunu unutmamak, kanmamak, rakip size tüm şirinliğiyle bir obje kakalamaya çalıştığında onu “aklımda” diye reddetmekti.
Aslında “aklımda” yerine “lades” demek de mümkün. Zira “lades“, Farsça‘da “hatırımda” anlamına gelen “yad est” kalıbından geliyor. “Yad etmek” bildiğiniz gibi “hatırlamak, anmak” demek. Fakat bir süre önce işlediğimiz “yadırgamak” ya da “yad eller“deki “yad” değil bu. Türkçe kökenli “yad” kelimesi “yabancı” anlamına gelirken, onun “lades“teki Farsça sesteşi “hatırlama” anlamına gelmiş.
Demek ki neymiş, bize bir şeyleri unutturmaya çalıştıklarında, bir şeyler kakalamaya çalıştıklarında “lades” diyoruz. Ladesimiz lades olsun mu? 😉