“Kuzey” NerdenGeliyo?

Dünkü anketimizde ezici bir üstünlükle seçtiğiniz “Kuzey”… “Güney”e nispetle hakikaten daha sert ve soğuk bir kelime değil mi? İki kelimenin de anlamı, onları söylerken çıkardığımız seslere yansımış adeta.

“Kuzey”, Arapçada aynı yönü ifade eden “şimal” kelimesini Türkçeleştirmek için Dil Devrimi döneminde diriltilmiş, Eski Türkçe bir kelime. Tıpkı daha önce işlediğimiz “kolay” kelimesi gibi o da kökünü, ekini çaktırmayangillerden.

Hatırlarsanız “kolay” kelimesi, Türkçe “kol” kelimesi ve “-ay” ekinden oluşuyordu. “-Ay / -ey” eki, bir şeyin yakınını, bulunduğu tarafı anlattığından, “kolay” aslında “elin kolun yakınında”, rahatça halledilir demek.

“Gün” aydınlığı ifade ettiği için, “güney” aydınlığın tarafı oluyor. “Kuz” ise dağın gölgede kalan kısmını, karanlığı, karayı ifade etmiş. Haliyle “kuzey” de ışık almayan, gölgedeki soğuk taraf oluyor. Hatta “kuzgun” adlı kapkara kuşun isminin de söz konusu “kuz”dan gelmiş olması kuvvetle muhtemel.

“Kuzey”e dönersek, esasen ünlü uyumu gereği adının eskiden olduğu gibi “kuzay” kalması gerekirdi ama imkansız aşkı “güney”e yaranmak için son hecesini ona uydurmuş.

Kuzey ile güneyin hikayesi sizce de çok ilginç değil mi? Düşünsenize, diğer yarımkürede yaşasaydık yıl genelinde dağların öbür tarafı gölgede daha çok kalacağı için şimdiki kuzeyimiz “güney”, şimdiki güneyimiz de “kuzey” olacaktı. Bulunduğumuz yarımküreye özel yaratılmış, fikrini bastığımız topraktan, ona vuran Güneş’in ışınlarından alan bir kelime “kuzey”. Keza “güney”! 😉☀️⛰🌚

*Bizi kuzey – güney arasında bırakan okurumuz @ozlemtapali’ya ve sevgili anketsever okurlarımıza teşekkürlerimizle!