"Külhanbeyi" NerdenGeliyo?

“Külhanbeyi” NerdenGeliyo?

Hieeayt! Anamı kesen ben, babamı doğrayan ben, kız kardeşimi şişleyen gene ben!

Şehir kültürümüzün, özellikle eski İstanbul‘un demirbaşlarından  “külhanbeyi” tiplemesi, testosteron bazlı yaşam formu “kabadayı“nın bir alt türü oluyor.

Kabadayılığın kitabını* yazmış Refi Cevad Ulunay‘a göre “külhanbeyi“, kabadayıları fena inciten bir sözdü. Zira bu kelimedeki “külhan“, Farsça‘da “arka” anlamına gelen “gul” ve “yer, mekan” anlamındaki “han“dan oluşmuş ve Osmanlı’da özellikle hamamlardaki “ocak odası“nı anlatmış. “Bey” de Eski Türkçe‘de “reis, şef, soylu” anlamına geliyor. Yani “külhanbeyi” kelimesinin ardında “hamam ocağının reisi” gibi alaycı bir fikir var.

Bildiğiniz gibi kabadayılar halka devletin sağlayamadığı güveni para karşılığında sağlayan, bir anlamda haraç vereni kendinden koruyan, varlıklı ve muteber insanlarmış. Şimdi o kadar çalma çırpma, o kadar suç, o kadar emeğe “külhanbeyi” diye yafta yemek olacak iş mi? 💪🏼👨🏻


*”Eski İstanbul Kabadayıları: Sayılı Fırtınalar”, 2003
**Görsel: “Zavallı Şair” Carl Spitzweg, 1839
**Bize “Külhanbeyi NerdenGeliyo?” diye meydan okuyan sevgili okurumuz Dilhan İrde’ye teşekkürlerimizle.