"Erdem" Nerden Geliyo

“Erdem” NerdenGeliyo?

Günümüzde çoğunlukla erkek ismi olarak duyduğumuz “Erdem“, bildiğiniz gibi aslen bir kavram. Mesela “dürüstlük” bir erdem. “Sabır” erdem. Bazen “susmak” da erdem.

Sanki iyi bir şey ama, nedir bu “erdem“? TDK‘ya göre “ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı” olan “erdem“, aslında tek cümlelik bir açıklama için biraz fazla yüklü.

Tevekkeli değil, tarih boyunca çıkagelen her düşünür ona farklı anlamlar yüklemiş. Her bir inanç sistemi, her kültür onu farklı yorumlamış. Değişmeyen tek şey, “erdem“in hayatın anlamını arayanlara ışık olması. Mutluluğa mı baktınız? Erdemi bulun. Cennet ne tarafta mı? Erdemi takip edin. İyi bir insan olmak mı istiyorsunuz? Erdemli olun.

İnsanlığın 3000 yıldır sabitleyemediği “erdem“i 2200 harfle çözme iddiamız asla olmasa da, atalarımızın “erdem“lerine şöyle bir bakabiliriz: Mesela Antik Mısır‘da “erdem” kavramı; hakikat, denge, düzen, hukuk, ahlak ve adaletin tanrıçası Maat’ta vücut bulmuş. 

Antik Yunan‘da Eflatun, başlıca erdemlerin cesaret, ölçülülük, adalet ve bilgelik (veya akıl) olduğunu söylemiş. Öğrencisi Aristo ise, herhangi bir karakter özelliğinin yokluğu veya çokluğu arasında bir yerde bulmuş “erdem”i. Ama tam ortalarında değil, değişken bir nokta olan “altın orta“da. Hani cesaretin fazlası ahmaklık, azı korkaklıktır ya… İşte, Aristo’nun erdem saydığı “mükemmel cesaret“, kişinin kendisiyle, bulunduğu şartlarla ve göğüsleyeceği sorunla ilintiliymiş: Altın ortanı bul, erdemi kap!

Aristo

Erdemi kimseye kolay kolay yar etmeyen Aristoteles (M.Ö. 384 – M.Ö. 322).

Aristo’nun düşüncesine benzer olarak, Hinduizm ve Budizm gibi Doğu dinlerinde de göreli ve karmaşık bir yapı sergileyen “erdem“, Semavi Dinlerde çok daha pratik bir hal almış: İlgili dinin kurallarına uyup, peygamberini örnek alırsanız, tüm erdemler sizin. 

Ortalığın tozunu attırmış Romalılar ise “erdem” kavramını “onur“, “cesaret” ve “erkeklik“le açıklayarak, askeri güç tanrısı Virtus’a emanet etmişler. Boşuna değil, “erdem”in İngilizcesi “virtue” ve onun Batılı türevleri, “virtus” kelimesinden geliyor. Kökündeki “vir”, Latince’de “erkek” demek (bkz: viril).

Ne tesadüftür ki, Eski Türkçe bir kelime olan “erdem”in kökünde de “adam, erkek” anlamındaki “er” kelimesi var. “Rütbesiz asker” anlamını daha 1. Dünya Savaşı’nda kazanan yüzlerce yıllık “er”e eklenen “-dem” eki, benzerlik bildirmiş. “Er-dem”; yani “erkekçe özellik”. 

Birbirinden binlerce kilometre uzakta yaşayan iki fetihçi kavmin, tüm hayatımızı anlamlandıran “erdem”i tamamen farklı iki dilde “erkeklik” ile özetlemelerine ne demeli? 💪🏼😳


* Ana görsel: Michelangelo’nun “Davut” Heykeli (1501 – 1504)