"Danışman" NerdenGeliyo?

“Danışman” NerdenGeliyo?

Bazı kelimeler ilk bakışta çok basit dursalar da, gerçekte daha karmaşık, hikayeli bir yapıya sahip olabiliyor.

Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan, Yeni Türkçe sayılabilecek “danışman” kelimesi de bunlardan biri. “Danışman“a baktığımızda, içinde Türkçe‘de 14. yüzyıldan beri kullanılan, “konuşmak, istişare etmek” anlamındaki “danışmak” fiilini görüyoruz. Bu fiil Eski Türkçe‘de “konuşmak” kavramını karşılayan “tanu-” kökünden gelmiş ve “t” harfi Osmanlı döneminde “d” harfine dönüşmüş. “Konuşmak” ile bağlantılı olan “danışmak“, “bilmek, seçmek” anlamındaki “tanı(ş)mak“tan bu şekilde ayrışmış.

Atatürk‘e en yakın isimlerden ve Dil Devrimi‘nin büyük savaşçılarından olan değerli yazar, gazeteci ve devlet adamı Falih Rıfkı Atay, henüz “danışman” ortalarda yokken “danışçı” kelimesini önermişti. Bunu yaparken de Türkçe‘de “konuşma” fikrini veren “danış-” köküne değil, Farsça‘da “bilgi, öğrenme” anlamına gelen “daniş” kelimesine başvurmuştu. Fakat Atay‘ın “danışçı“sı rağbet görmemiş ve onun yerine Farsça‘da “alim, bilge kişi” anlamındaki “danişment” kelimesinin Türkçeleştirilmişi olan “danışman” kelimesi tercih edilmişti.*

Özetle, istersek “danış+man” şeklinde kalıbına uydurabildiğimiz “danışman” kelimesi, esasen Osmanlıların kullanmakta olduğu Farsçadanişment” kelimesinden ilham alınarak türetilmişti. Bu kelimedeki Orta Farsçadan-” kökünün, tıpkı Eski Türkçetanı-” kökü gibi “bilmek” kavramından gelmesi, bu iki dilin hukukunun “danişment – danışman” alışverişinden çok daha eskilere dayandığını düşündürtmüyor mu? Dil dediğimiz şey insan gibi; durduğu yerde duramıyor. 😉


*Ek Kaynak: “Trajik Başarı: Türk Dil Reformu”, Geoffrey Lewis, 1999 – s.116