"Ahtapot" NerdenGeliyo?

“Ahtapot” NerdenGeliyo?

Ahtapot” kelimesi mi daha ilginç, yoksa ahtapotun kendisi mi? Başındaki “ah“tan mıdır nedir; sanki Doğu’dan geliyormuş gibi duran “ahtapot“un adı, söz konusu hayvanla Ege‘de bol zaman geçirmiş Yunanlardan geliyor.

OktoYunanca‘da “sekiz“, “pous” da “ayak” demek (çoğulu: oktopodes). İngilizce‘ye “octopus” olarak giden bu kafadan bacaklı, bize de “ahtapot” olarak gelmiş. Fotoğraf makinesi ve kamera yerleştirdiğimiz “tripod” (tr. “üç ayak”) bu durumda ahtapotun dilsel akrabasıdır diyebiliriz.

Ahtapotting

“Ahtapot gibi sıvışmak” diye bir deyim olsaymış yeriymiş.

Sekiz bacağında sekiz ilginçlik olan ahtapotun kendisine gelecek olursak:

Bir: Kafa ve bacaklardan ibaret (yun. sefalopod = tr. “kafa + ayak”).
İki: Omurgasız ama irisi, yetişkin bir insanı güreşte alt edebilir.
Üç: Üç tane kalbi var.
Dört: Bacaklarının birleştiği yerde kuşlarınki gibi sert bir gagası var.
Beş: Bir kamuflaj, taklit, kaçış ustası ve eşya kullanabiliyor.
Altı: Altı ay gibi kısa ömrü olan türleri var.
Yedi: Kimi durumlarda kendi bacaklarını yiyebiliyor.
Ahta: Erkeğinin bacaklarından biri aslında cinsel organı.

Şimdi karar sizin: ahtapot mu, yoksa ismi daha ilginç? 🐙😉